Kocaeli son bir yıldır sadece sanayi, üretim ve ihracatla değil; elektrik kesintileriyle de gündemde.
Öyle ki bu durum, artık vatandaşın sabrını zorlayan, esnafı iş kaybına, sanayiciyi üretim riskine sürükleyen bir hal aldı.
Bu sorun yalnızca teknik değil; ekonomik, toplumsal ve hatta siyasi bir meseleye dönüşmek üzere.
Sanayi Şehri Olmanın Bedeli
Kocaeli, Türkiye’nin üretim üslerinden biri.
Her gün artan sanayi tesisleri, büyüyen OSB’ler, göçle gelen nüfus ve yükselen enerji talebi…
Son 10 yılda özellikle Kartepe, bu tabloyu en yoğun hisseden ilçelerin başında geliyor.
Sorunun altyapı eksikliğinden kaynaklandığı herkesin bildiği bir gerçek.
Ancak sadece “altyapı yetersiz” demek, meseleyi çözmeye yetmiyor.
Çünkü bu altyapı, yatırımla, planlamayla ve koordinasyonla güçlenir.
Planlı Kent – Plansız Enerji
Sanayileşmede Almanya’daki Berlin, Frankfurt gibi kentleri örnek gösterebiliriz.
Bu şehirlerde büyüme planlıdır; her fabrika, her mahalle, her sanayi bölgesi enerji planlamasına dahil edilmiştir.
Kocaeli ise büyük projelerin hızla devreye alındığı, fakat altyapının aynı hızla yenilenemediği bir dönemi yaşıyor.
Yatırım projeleri Enerji Bakanlığı, SEDAŞ, EPDK ve belediyeler arasında güçlü bir eşgüdümle yürütülmeli.
Bugün sanayi artışı, göç ve üretim kapasitesi büyüyor ama elektrik arzı aynı oranda artmıyor.
İşte asıl kırılma noktası burada.
SEDAŞ’ın Geciken Altyapısı
Kocaelin’de yaşanan kesintilerin tümünü SEDAŞ’a yüklemek doğru olmaz.
Ama şunu da kabul etmek gerekiyor:
SEDAŞ altyapı yatırımlarındaki gecikmeler, bu krizin önemli sebeplerinden biri.
Enerji arz güvenliğinin sağlanabilmesi için sadece bakım değil, önleyici yatırım yapılması şart.
Belediyeler ve sanayi odalarıyla düzenli veri paylaşımı, yük haritalarının güncellenmesi gerekiyor.
EPDK’nın, yatırım planlarında geciken bölgeleri öncelikli projeler kapsamına alması elzem.
Yenilenebilir Enerjiye Dönüş Şart
Türkiye’nin farklı bölgelerinde rüzgar, güneş ve nükleer enerji yatırımları hızla ilerliyor.
Kocaeli gibi yüksek tüketim bölgelerinde de yenilenebilir enerji sistemlerinin devreye alınması artık bir zorunluluk.
Hatırlıyorum, 10 yıl önce Hollanda’da rüzgar türbinlerinin köyleri bile enerjiyle beslediğini gördüğümde şaşırmıştım.
Bugün aynı vizyonu bu kentte de görmek istiyoruz.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın bu konuda güçlü bir adım atması gerekiyor.
Metrodan lojistik merkezlerine kadar her proje elektriğe bağımlı; enerji olmadan kalkınma olmaz.
Vatandaşın, Esnafın, Sanayicinin Feryadı
Bugün geldiğimiz noktada vatandaş evinde soğukta oturuyor, esnaf dükkanında jeneratörle ayakta kalmaya çalışıyor,
sanayici üretim hattını durdurmamak için yüz binlerce liralık jeneratör yatırımı yapıyor.
Soruyorum: Vatandaş ne yapsın?
Elektrik, artık bir konfor değil; bir yaşam hakkı.
Bunu sağlamak da sadece SEDAŞ’ın değil, kamu yönetiminin, yerel yönetimlerin ve siyasetin ortak sorumluluğu.Süreki ÜretimKocaeli’nin enerjisi sadece sanayi üretiminde değil, halkın yaşamında da sürmeli.
Bugün bu kesintiler giderilmezse, yarın bu sorun siyasetten ekonomiye her alanı etkiler.
Kocaeli artık “sürekli kesinti” değil, “sürekli üretim” konuşulan bir şehir olmalı.
Çünkü bu kentin potansiyeli var, tek eksiği planlı enerji yönetimi.Selam ve saygılarımla,
Metin ŞENDİL










