Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Merkezi (CBS-UZAL) tarafından geliştirilen yeni tsunami risk haritası ile İstanbul, Marmara kıyıları ve özellikle Kocaeli bölgesindeki potansiyel tsunami taşkın alanları belirlendi. Çalışma, olası Marmara depremi sonrası oluşabilecek tsunami dalgalarının etkileyebileceği kıyı bölgelerine ilişkin önemli veriler sunuyor.
Tsunamiye Karşı Kapsamlı Değerlendirme
Proje hakkında bilgi veren CBS-UZAL Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, özellikle Marmara Denizi çevresinde beklenen büyük bir depremin ardından oluşabilecek tsunami dalgalarının, kıyı kentlerinde yaratabileceği etkilerin önceden öngörülmesinin büyük önem taşıdığını ifade etti. Özçelik, “Bu haritalama çalışması ile afet öncesi risk azaltma stratejileri geliştirilebilir, müdahale ve planlama süreçleri daha etkin yürütülebilir” dedi.
Kocaeli ve İlçeleri Haritada Yer Aldı
Doç. Dr. Özçelik, hazırlanan haritada Kocaeli ve ilçelerinin de bulunduğunu, bu bölgelerin özellikle düşük eğimli kıyı kesimlerinde tsunami etkilerinin daha belirgin olacağının öngörüldüğünü vurguladı. Haritada, 5, 10 ve 20 metrelik olası deniz taşkınlarının etkileyebileceği alanlar ayrıntılı şekilde yer aldı.
Kapsamlı Risk Analizi: Heyelan ve Gelgit Etkileri Dahil
Hazırlanan tsunami risk haritaları yalnızca deniz taşkınlarını değil; tsunami dalga yüksekliği, kıyı heyelanları, gelgit etkileri ve karasal taşkınlar gibi birçok farklı parametreyi de içeren geniş kapsamlı bir analiz sunuyor. Bu sayede sadece deniz seviyesi değil, topografya ve bölgesel özellikler de dikkate alınarak gerçekçi senaryolar oluşturulabiliyor.
Uydu Verileriyle Yüksek Hassasiyetli Haritalama
Çalışmada, Japonya Uzay ve Havacılık Dairesi (JAXA) tarafından geliştirilen İleri Yer Gözlem Uydusu (ALOS) verileri kullanıldı. Bu uyduya ait Sayısal Yüzey Modeli, klasik topoğrafik haritalardan farklı olarak, şehir yapılarını da dikkate alarak daha isabetli tahminler yapılmasına imkân tanıyor.
Vatandaşlar İçin Yol Gösterici Bir Çalışma
Doç. Dr. Özçelik, geliştirilen haritaların yalnızca kamu kurumları için değil, aynı zamanda bireysel önlemler açısından da önemli olduğunun altını çizdi. “Her bireyin yaşadığı bölgeye dair bilgi sahibi olması, afetlere karşı daha hazırlıklı olmasını sağlar. Bu haritalar vatandaşlara da rehberlik edecek niteliktedir” dedi.