Son birkaç haftadır, Kartepe’de özel ve Kamu İktisadi Kuruluşlarındaki işlerimden dolayı, çevreyi çalışanları binaları gözleme ve analiz yapma imkânı buldum. Kurumlara girerken gazeteci kimliğimi öne çıkartmadan vatandaş olarak sırada beklemek, sade olmak, karşıdakini görmek ve anlamanın güzelliği yaşadım. Daha gerçekçi vatandaş iş birliği olduğu kanısına varıp, doğru analizi yapma imkanını sağlamak istedim. Bir kuruluş hariç tutmak gerekiyor. Bir söz vardır kulaklarımda hep çınlar “Gururlanma Padişahım senden büyük Allah var” sözünün değeri çok fazla, kibirle yola çıkanlar kendini farklı görüp insanları aşağılamak benim arkam kuvvetli gibi ne oldum delisi olanlara hak yolu bir gün tokadı öyle bir vurur ki ne olduğunu anlayamaz bazı insanoğulları. Allah’ın tokadı yok ki vursun. Bu gibi insanlara bir an evvel bu kibirlilikten vazgeçmelerini tavsiye ederim.
Sedaş; tuvalete bile gidemiyorum
İlk durağımız, Sedaş’ın elektrik abone işlerinin ata evlerdeki 45 metre kare olan, bir kişinin çalıştığı bizim yaşadığımız KARTEPE halkının işlerini yürüten merkezdi.
Pandemi dolayısıyla inanılmaz bir sıra vardı, yerde oturan yaşlısı gencini görünce tek başına kurumun abonelik vazifesini yerine getiren anlından terlerin aktığı, yoğunluktan dolayı çekingen genç oldukça da hoşgörülü o kadar sıraya rağmen işini hakkını veren emekçi çalışana “Merhaba kardeşim kusura bakma, bu işlemleri buradan başka yapan yok mu Koca Kartepe de bu yoğunluk içeresinde diye sordum” Kurum çalışanı “ne yazık ki yok” diye sorumu yanıtladı. Devam ettim bari bir kişi verselerdi yanınıza dedim karşılığında yanıtı “inanın beyefendi, tuvalete bile gidemiyorum, söylüyoruz fakat ilgilenenin olmadığını belirtti. Neyse kavurucu bir sıcak vardı o gün bir saat kadarda taşların üstüne oturup bekledik sıramızın gelmesini yalnız o kadar yoğun olmasına rağmen haklı olan vatandaşın, sorunlarına nazik ve güzel yanıtlarını veren genç arkadaşa sabrından dolayı tebrik etmek gerekir.
Sloganı ile uyuşmasa da
Bir başka güzel KARTEPE Ataevlerde sıra beklemek.
Kartepe İSU Başarılı
İkinci durağımız Kartepe’nin anlı şanlı İSU binası, Fatih Sultan Mehmet Caddesi üzerinden bulunan binaya ilk girişimiz anında güvenliğin nezaketi HES kodumuzu sormak oldu yok deyince tamam hallederiz dedi. Pandemi kuralarını eksikçe uygulayıp bizleri yönlerdi nazik ve güler yüzlü bir şekilde. Tabi içeri ilk defa girdiğim için şöyle bir etrafa baktım lüks yapılan binada inanılmaz bir kalabalık iğne atsan yere düşmüyor sıra var her yerde, memurlar harıl harıl çalışıyor desem de inanmayın. Böyle bir şey yok, pandemi olsa da olmasa da bu kurum konum olarak doğru bir yerde değil, hem de böyle içi boş binanın Kartepe’ye verdiği katma değer nedir? Lütfen bu bina gerçekten yapılmalı mıydı birisi çıksın desin ki evet şundan dolayı yapılmalıydı?
Kurumun içinde biraz dolaştım yerler pırıl pırıl, çalışmalarda nazik güler yüzlü fakat boş oldukları için onların bir kabahati yok sonuçta, günümüz teknolojisi cep telefonları ile devamlı hızlı parmakları ile olan yazışmalar halinde İstihdamı yaratıyorlar. Biraz israf değil çok israf var. Bence bu yatırım çok doğru değil, Hollanda’nın Amsterdam Belediye binasından büyük bir yer. Belki birileri olsun bizim onlardan ne farkımız var diyebilir, konu başka yerlere gider uzatmayalım bu yatırımlar Kent konseyi ile Vatandaş kurum ortak aklının eseri ile alacağı kararlar olmalıdır, şeffaf olunması için. Kurum içindeki, çalışanların vatandaşa olan nazik davranışını, samimiyetle söylemem gerekir, her girdiğim kurumlarda bu ölçüye dikkat ediyorum gerçekten bu konuya yetkililerin önem göstermesi mühim. Artık eskisi gibi burnundan hava alanları görmüyoruz, çok güzel örnek KARTEPE İSU bence çok başarılı bu konuda, Kurumum başındakileri kutlamak gerekir. Yiğidi öldür hakkını ver.
Kartepe İlçe Emniyet Müdürlüğünde “Mağdurluk”
Diğer bir kurum ise 2,5 saat beklediğimiz Emniyet Müdürlüğü. Bu arada Kartepe Noterliğin de tebrik etmek istiyorum, inanın pandemiden önce de devamlı gittiğim bir yer nazik ve oturaklı bir yönetici ve çalışanları var.
41 AG 470 plakalı araç satışımız olacaktı, arabanın bir iki tane cezası çıktı onu yatırdık. Sonra araç trafikten men cezası almış fakat oğlum araba ile dolaşıyor gerekirse uygulamaya giriyor, aracı bağlama falanda yok, bu men çıkmıyor. TÜV biraz geç gidilmiş ondan dolayı olabilir. Noter biz hallederiz dedi bir telefon açtı Suadiye Emniyet Müdürlüğüne, hayır gelsin dedi araç karşıdaki memur. Bizi çağıran memurun yanına gittik, Hoş geldiniz, buyurun emri verdi, “araçta cam filmi olmayacak, ne kadar yazı varsa silinecek falan filan” açıklama yok olay bu şekilde cereyan etti.
Bu söylemine karşılık cam filmi, yasak mı? Araç satışlarında problem olmuyor, üstelik devletin TÜV dediği kuruluştan geçen bir araca hangi madde kanunla bu ne alaka eğer böyle bir şey var ise bir memur arkadaşını ekip arabası noterlerin önünde beklesin, cam filmi olanları satışına izin verilmesin dedim” doğal olarak genç sivil polis memuruna. Yok efendim, bu aracın cam filminden dolayı şikâyeti var” dedi, bu men bilgisi e devlette yok, neden men edildiği yazmıyor, siz nerden ve nasıl görüyorsunuz dedim, bizim sistemiz ayrı diye yanıt verdi. Elbet çok inandırıcı olmasa da tamam dedik, sanayide aracın cam filmi söküldü ve işlem bitti.
Esas konu, bu aracın neden men olduğunu kararı bilgisini neden bana verilmiyor? Kanun buysa Devletin öngördüğü muayene kurumu TÜV’ün gerçekliği ne, araç oradan trafiğe çıkar not alıyorsa kanuna kurallara boynumuz kıldan ince fakat başı doğru olmayan ortası doğru kural olan, sistemde 2,5 saat bizi işimizden alıkoyan ayakta bekleten eziyetin sorumlusu kim? Sistemi kolay nazik vatandaşa güler yüzlü doğru bir anlatımla gerekli, bilgiyi doğru verselerdi Kartepe İlçe Emniyet Müdürlüğü, Suadiye’deki Sivil Polis Memuru daha iyi olmaz mıydı? Buyurun bahçemizde oturun demesi zor muydu, Denizli valisinin dönerciye üstten bakışına, ülkemizin bugüne kadar gelmiş geçmiş en iyi İçişleri Bakanlığı Koltuğunda bulunan Süleyman Soylu beyin, atılan tweete karşılık valinin özrüne karşılık yerinde verilen karar demesi kadar onurlu liyakatı olan davranışı kutlarken bu kanunu işleten sistemin mimarları için Sayın Bakanın elbette bu konu hakkında doğru hakkaniyetli söyleminizi bekler benim gibi bu konuda mağdur edilen vatandaşlar için ne söylemek istersiniz?